Erol
Başar ve Beynin Holizmi
Erol Başar’ın Alman kökenli tanınmış uluslararası bilimsel kitap yayıncısı Springer’den 2011 yılında çıkmış olan Brain-Body-Mind
in the Nebulous Cartesian System: A
Holistic Approach by Ossilations adlı yapıtını tanıtmak benim için keyifli,
ancak ayni zamanda da onur verici bir etkinliktir.
2006
yılından bu yana İstanbul Kültür
Üniversitesi Beyin Dinamiği Merkezi'ni
yönetmekte olan Profesör
Erol Başar
hakkındaki özgeçmiş bilgisine ilgili kurumun internet sayfasından
ulaşılabileceğinden ben doğrudan kitap ile ilgili görüş ve düşünceleri
aktarmak istiyorum.
Her şeyden önce, Prof.
Başar’ın onlarca yılını verdiği beyin
dalgaları ile zihinsel işlevler
arasındaki bağlantıyı ampirik olarak,
ama holistik bir yaklaşımla
inceleyen araştırmalarının bir ürünü
olan yapıt kendi kategorisindeki ilklerden olmasından dolayı da ayrıca övgüye
değerdir.
Öte yandan, Erol Hoca’nın
dünyaca tanınmış Nobel’li veya Nobel’siz gelmiş, geçmiş pek çok
bilimciden etkilenerek “bütünsel bir
bilim anlayışı”nı kendince kurgulayarak benimsemiş olması, konuyu özgül
olarak ele alış tarzını da etkilemiş olmalıdır ki kitap monografik bir nitelikte olmaktan ziyade çağcıl bir bilimsel bilgi
“külliyesi”nin özeti gibidir.
Dört kesim ve
önsöz-sonsöz dahil edildiğinde Alman
geleneğinde bütünü temsil eden sayıya
uygun olarak 28 bölümden oluşan kitap muhtevasının, özellikle birinci ve dördüncü kesimlerinin, bilginin holistik-tümdengelimli ele alınışı ve içerdiği
“bilgi ulamları çeşitliliği” yönüyle
bu tur bir holistik temsili hak etmekte olduğunu
söyleyebilirim.
Kitapta, zihindeki öyküsel bellek, duygular ve sezgi
arasında uzay/zaman temelindeki tümleşik
durumun analitik-tümevarımsal yoldan
ortaya konuluş çerçevesinin, akademik
dünyanın standard paradigmasına göre son derece önemsenecek bir durum olduğu
görüşündeyim!
Daha ayrıntıdaki araştırma sonuçlarının değerlendirilmesi için uzmanlık
kapsamındaki analitik bir yaklaşımı
gerektirdiğinden bu konuların uzmanı bilimcilere bırakarak, Erol Başar Hoca gibi bilimsel bilgelik düzeyine ulaşmış
kişilere popüler bilim yazarı olarak yayın dünyasında ne denli gereksinim
duyulduğunu ifade ederek tanıtımı bitirmek istiyorum.
Mustafa Özcan (16 Nisan 2015)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder