Holistik
Düşünceye Yönelik 20. Yüzyıl’ın En Önemli 10 Kitabı
Bu konuyu ele
almaya internette http://old.nationalreview.com/100best/100_books.html adresindeki sayfada karşılaştığım geçen
yüzyılın en önemli edebiyat dışı 100 kitabını gösteren bir liste neden oldu.
ABD’li
National Review dergisine ait bu sayfayı incelediğimde 100’lük Liste’nin bir-iki
istisna hariç tarihçi, yazar ve gazetecilerden oluşan 22 kişilik bir grup
tarafından hazırlanmış olduğunu gördüm.
Seçilen
kitapları inceleyince, grubun yeni-muhafazakâr (“neo-con”) siyasi bir çizgiye
sahip olduğunu, ancak benim incelemek istediğim felsefi, hümaniter ve bilimsel alanların
biraradalığından oluşan holistik düşünce alanı için söz konusu siyasi eğilimin
pek de önemli denge bozucu bir etkiye sahip olmadığını anladım.
Sonuçta,
KDP-CST’nda göreceli olarak daha az ele alınan teoloji, tarih, biyografi, siyaset
ve ekonomi konusu dışındaki kitaplardan olmak üzere doğrudan bilim, felsefe ve
hümanitelere yönelik olan 10’lu bir seçki yaparak bunlar hakkında KDP-Kitap
Blog’u için bir ilkin (*) olacak olan bu deneme türünden makaleyi hazırlamaya
karar verdim.
Deneme
hazırlama yolu ile bir bakıma, seküler bakış zeminindeki 20. yüzyıl düşünce
dünyasının bilim, felsefe ve hümaniteler ortak alanın bütünü olarak holistik düşüncedeki
gelişmelerin kapsam ve yönünü bulmanın olanaklı olacağını sanıyorum.
Ayrıca böylece
de, holistik düşünceye temel oluşturabilecek özet entelektüel bir bakış açısını
ortaya koyacak yorum niteliğinde olan bir yazıyı bu denemenin ikinci aşaması
olarak hazırlamayı sağlamak istiyorum.
Şimdi bunun
için ilk önce 10’lu Liste’yi ele alıp kitaplara bir göz atalım.
Bilim:
1. Rölativite, A. Einstein.
2. “Silent Sring”, R. Carson.
3. Çifte Sarmal, J. D. Watson.
4. Feynman’ın Fizik Dersleri, R. P.
Feynman.
5. “Sociobiology”, E. O. Wilson.
Felsefe:
6. Tractatus Logico-Philosophicus, L.
Wittgenstein.
7. Varlık ve Zaman, M. Heidegger.
8. Bilimsel Devrimlerin Yapısı, T. S.
Kuhn.
Hümaniteler:
9. Rüyaların Yorumu, S. Freud.
10. “The Idea of History”, R. G.
Collingwood.
Liste’yi yorumlamaya
geçmeden önce kitap sayısı seçimi, grup içi sıralama durumu ve diğer bazı dikkate
alınması gereken hususlar ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmalıyım.
İlk önce miktarı
10 adette tutarak söz konusu listenin mümkün olduğunca kısa olmasına çalıştım. Ayrıca
bilim (sağın anlamda) grubundakiler ile felsefe ve hümaniteler (**) toplamındaki
kitap sayılarını beşer adet ile dengeledim. Böylece doğa bilimleri ile insan
bilimleri arasında olması gereken dengeyi sağladığımı düşünüyorum.
Yaptığım grup
içi kitap sıralaması ise yayımlanış tarihine göredir. Buradaki amacım yayının
tarih sırası ile konular arasında bir bağıntının (korelasyonun) olup olmadığını
görmekti.
Diğer
belirteceğim husus da tırnak içine alınmış olanlar dışında kalan kitapların
Türkçe çevirisinin yapılmış olduğudur. Bir de kitapların piyasa kolayca
bulunabilmesi için Özgün 100’lük Liste’deki İngilizce adları yerine Türkçe
yayındaki adlarını kullandım.
Öte yandan kaynak
adresi araştıracak okuyucu üç gruplu bu sınıflamanın Özgün100’lük Liste’de olmadığını
görecektir. Bunu yaparak konu alanlarının ağırlığını anlamak istedim. Ayrıca da
bu şekilde Özgün Liste’de neredeyse holistik alana girebilecek bir kaçı dışındaki
tüm kitapları 10’lu Liste’ye almayı başardım diyebilirim.
Böylece görülüyor
ki Özgün Liste’de, özellikle başta ABD’ye yönelik olmak üzere, hemen hemen
tümüyle din, siyaset, ekonomi, tarih ve biyografi gibi beş pragmatik alana ait
kitaplar bulunmaktadır.
Şimdi buradan
anlaşılacağı gibi, süper güç ABD’nin entelektüel insan topluluğu olarak entelijansiyası,
özellikle gücü ve iktidarı temsil eden konuların onulmaz bir cazibesine
kapılmış durumdadır. Ama bana kalırsa bu sadece ABD’nin süper güç olmasından
kaynaklanmıyor. Eğer ABD halkı bir ulus olarak kabul edilirse, bu onun
kökeninin derinlerinde yatan özgül bir durumunun dışa vurumu olmalıdır diye
düşünüyorum. Bu da ABD için örtük bir totalitarizmi temsil eden yönetim
katındaki WASP, (White Anglo-Saxon
Protestant), karakterinin hala sürdüğünü gösterir.
Ama ayrıca da
unutmamak gerekir ki nereden bakılırsa bakılsın, ABD bir başına dünyasal “tin
olgusu”nun sadece yedide birini temsil etmektedir. Bu O’nun sadece bu orandaki yeryüzü
ağırlığına sahip süper bir ulus-devlet olduğunu gösterir. Yani başka bir
deyişle, yeryüzünü yöneten entelektüel kültürünün hegomonik yanının ABD
tarafından bütünüyle temsil edildiğini kesinlikle söyleyemeyiz.
Görülüyor ki;
sağın ve katı düşüncenin entelektüel birikim alanı olarak bilim, sorgulayıcılık işlevi gören temel alan olarak felsefe ve topluma en geniş bakış
görüngesinden bakmayı temin eden betimselci disiplinlerin ortak alanı olarak hümanitelerin ABD’nin kültürel
entelektüalizmi içinde pek de öyle önemli bir yeri olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim,
Amerikan felsefi doktrini pragmatizm burada esas rolü oynamakta olan düşünce
zeminini oluşturmaktadır.
Bu bakımdan,
ABD’de toplum planlama ve kontrolünü yürüten yöneticiler için yüksek önem derecesine iye olan liderlik olgusunun örneklemelerle betimi
yapılarak öğrenilmesini sağlayan kitaplar olan biyografilerin, otobiyografilerin
ve bireyi öne çıkaracak şekilde hazırlanmış tarihsel monografilerin Özgün Liste’de
yüksek bir revaçta olması son derece normal karşılanmalıdır.
Gene Özgün
Liste’deki topluma yön vermede temel araç olarak işlev gören öteki pragmatik bir
boyut olan varsıllığın uygulanışını sağlayan
ekonomi-politika konusu ile ilgili
kitap sayısının çokluğu görüldüğünde, bunun Amerikan entelektüalizmi için varsıllığın
uygulamaya geçirilmesinin nasıl olması gerektiğini öğrenme çabasına yönelik
olması nedeni ile kilit önemde olduğu görülmektedir. Bu bakımından Amerikan
entelijansiyası nezdinde ABD’de toplum mühendisliğinin uygulama stratejisini
oluşturma ve yürütmede ekonomi-politikanın kilit önemde bir yer tuttuğu aşikârdır.
Ayrıca, yöneten-yönetilen
diyalektiğinin yöneten tarafı olarak Amerikan entelijansiyasının ‘planla-uygula-denetle’
şeklindeki toplum yönetimindeki sacayağının üçüncü ayağı olarak toplum denetimi sırasında sosyal bir müsekkin
işleviyle kullanılmakta olan dinsel etmenin
ABD’nin sosyal zihni yaşamında çok etkili olduğu ve etkinliğini hala artırmakta
olduğu görülüyor.
***
Önümüzdeki aylarda
kitap ve kitaplar hakkındaki bu tür yorum-deneme şeklindeki yazılarımla kitap
olgusu ve holistik düşünce alanı arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmak için bu
olgunun daha başka yönlerini karşılaştırmalı olarak ele almaya devam edeceğim.
Mustafa
Özcan (19 Aralık 2013)
____________________
(*) İngilizcedeki ‘primigenial’ veya
‘primogenial’ karşılığı olarak zamanda ilk kez üretilmiş, ilk kez ortaya çıkmış,
ilk kez olan anlamında kullanılmıştır.
(**) Felsefe
de zaten esas olarak hümanitelere, yani insansallıklara dâhildir.