.

.
.

20 Ekim 2015 Salı

Uzay: Bir İnsanlık Serüveni (Mustafa Özcan, 20 Ekim 2015)



Uzay: Bir İnsanlık Serüveni

Değerli Prof. Dr. Fuat İnce tarafından kaleme alınmış Uzay adlı kitabın tanıtımı yapmak benim için memnuniyet verici bir husustur. Kitabın tam olarak adı Uzay: Bir İnsanlık Serüveni; Bilimleri, Teknolojisi, Hukuku, Politikaları olduğundan içeriği dahi konu hakkında oldukça geniş bir bilgilendirmeye işaret etmektedir. Kitapta kapsanan uzay konusuna yönelik tüm bu içerik genelde konunun tam da bu tür bütünsel bir tarz ile ele alındığının göstergesi olarak dikkat çekmektedir.

Ayrıca bu kapsam Prof. Dr. Fuat İnce’nin konu ile ilgili geniş vukufunun da bir göstergesi olmaktadır. Fuat İnce mezun olduğu Boğaziçi Üniversitesi sonrası yüksek lisans ve doktorasını University of İllinois’ten almıştır. Öte yandan, Prof. İnce’nin kariyerinde yurtiçi ve yurtdışı pek çok üniversitedeki akademik görevin yanı sıra TÜBİTAK, NATO ve BM nezdindeki çalışmaları da Türkiye için olağan dışı kayda değer katkılar olarak görülmelidir. Değerli hocamız halen Hava Harp Okulu ve Harp Akademileri’ndeki bu konudaki derslerine devam etmektedir.

Uzay hukuk ve politikalarının bilim ve teknoloji konuları ile birlikte tamlık içinde sunuluyor olması nedeni ile bir ilki ortaya koymakta olan kitabın bu boyutunun okuyucu tarafından takdir edileceğini düşünmek herhalde doğru bir beklentidir. Evren ve uzay hakkında gökbilimin tarihçesi de dâhil olmak üzere günümüze kadar olan gelişmeler hakkındaki bilimsel bilgilerin aktarıldığı birici bölüm okuyana bilimsel bir serüven yaşatmaktadır.

Yazarın Öteki Uzay diye adlandırarak aktardığı hukuk ve politikalar hakkındaki ikinci bölüm ise 370 sayfalık kitabın yarısından fazlasını kapsamakta olduğundan bu konuda özel bir sunum  durumu sergilemektedir. Yazarın Önsözde vurgulayarak dile getirdiği Türkiye’de “Uzay Ajansı” tarzı bir kuruluşun eksikliğinin yarattığı olumsuzlar yönündeki düşüncesine ise katılmamak mümkün değildir. Hele hele 1992’de ve sonra da tekraren 2004 yıllında konunun resmi mercilerce ”öncelikli milli politika” mahiyeti ile ilan edilmesine karşın halen atıl olarak kalmış olması son derece üzücü bir durumdur.

Prof. Dr. Fuat İnce’ye değerli çalışmasından ötürü takdir ve teşekkürmü bu vesile ile bir kez daha iletmeyi bir gereklilik olarak görmekteyim.

Mustafa Özcan (20 Ekim 2015)



11 Ekim 2015 Pazar

Yabancı (Albert Camus) (Gülçin Otaran, 11 Ekim 2015)


Yabancı (Albert Camus)

Diğerlerinden farklıydı. Olaylara duygusalık yüklemeden nedensel bakıyor ve  çoğunluğun dışında kalıyordu. 

Birçok insan duygulu, buna karşın acımasız, mantıksız, ve kendine yabancıydı. Oysa o kendinle son derece samimi, düz, basit ve çelişkisizdi. Diğerlerinin yaptığı gibi başkalarının dünyası ile değil daha çok kendi dünyası ile ilgiliydi. 

Başkalarının gözünde ise herşeye kayıtsız adeta bir caniydi. 

İşlediği cinayet olayların o sıradaki akışı nedeniyle meydana gelmiş ve tesadüflerin birbirini takip etmesi sonucu ortaya çıkmıştı.  Ancak kendisi gibi olmayanı hele kalıpsal ve duygusal reaksiyon göstermeyeni ve kendine benzemeyeni anlamak yerine suçlamaya yönelik baskıcı güç birliği üzerine kurulmuş sistem onu mahkum etti.

Gülçin Otaran (11 Ekim 2015)


10 Ekim 2015 Cumartesi

Kitap ve Okumak ile İlgili Karşılaştırmalar (*)


Kitap ve Okumak ile İlgili Karşılaştırmalar (*)

Okumak, çocukların kültürel gelişimlerini tamamlamaları ve bilgi çağını yakalamaları için hava gibi, su gibi, yemek gibi günlük hayatlarının bir parçası olmalıdır.

Maalesef Türkiye’de ihtiyaç malzemeleri sıralamasında kitaplar 235. Sırada yer almaktadır.

Türk çocukları kitap okuma konusunda çoğu Afrika Ülkelerinin gerisinde kalmış durumdadır. Japonya’da toplumun % 14 ü, Amerika’da % 12 si, İngiltere’de ve Fransa’da %21i düzenli kitap okurken Türkiye ‘de yalnız 10.000 kişide 1 kişi düzenli kitap okuyor.

Nüfusu 7 milyon olan Azerbaycan’da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken,73 milyon nüfuslu Türkiye’de bu rakam 2-3 bin civarında kalıyor.

Türkiye’de 1 kişinin kitap okumaya ayırdığı zamanın; bir Norveçli 300, Amerikalı 210, İngiliz ve Japon 87 katını ayırıyor dünya. Ortalaması da Türklerin ayırdığı zamandan 3 kat fazla.

Dünya’da ki en iyi 500 üniversite sıralamasında Türkiye ‘de ki üniversiteler yine en son sıralarda yer almaktadır.

Kitap için Norveçli 137, Alman 122, Belçika ve Avusturyalı 100 dolar, Güney Koreli 39 dolar ayırıyor. Dünya ortalaması 1,3 dolar iken, Türkiye’de bir kişi kitabı yılda ancak 0,45 dolar harcıyor.

ABD ‘ de yılda 72 bin adet konusu farklı kitap basılırken (72 bin farklı model gibi), Rusya’da 58 bin . Japonya’da 27 bin, Türkiye’de ise 7 bin kitap basılıyor.

İngiltere’de ortalama bir gazete olan günlük The Sun gazetesi Türkiye’deki gazetelerin toplam tirajı kadar satıyor.

Dünyada çocuklara özel günlerde kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. Sırada yer almaktadır.

Türkiye’deki kahvehane ve kütüphane sayılarının kıyaslaması şöyledir; Kütüphane sayısı: 1.412-Kahvehane sayısı: 570.000-Buna göre 49.000 kişiye bir kütüphane düşerken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir.

Japonya’nın %14 ü sürekli kitap okumaktadır. Abd nin %12 si , Almanya’nın %11 i, İngiltere’nin %11 i , Türkiye’nin %0.01 i kitap okumaktadır.

Türk halkı kitap okumaya yılda yalnızca 6 saat ayırıyor. Türkiye kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkesinin gerisinde kalmış durumda.

Dünya kitap okuma ortalaması Türkiye nin kitap okuma ortalamasından 3 kat fazla.

Türkiye’de 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor.

Japonya’da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye’de sadece 23 milyon kitap basılıyor. (Kişibaşına ise değerler 38’e karşılık 0,3, yani 126:1)

Türkiye, Birleşmiş milletler insani gelişim raporunda Malezya, Libya ve Nijerya gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sıradadır.

Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa’da 7, Türkiye’de ise yılda 12 bin 89 kişiye bir kitap düşüyor.

Dünyada yetişkinlerin okuma oranının araştırılması yeni bir bilim dalı olarak kabul edilmesi kararlaştırıldı.

Dünyada çocukların okuma oranının araştırılması yeni bir bilim dalı olarak kabul edilmesi kararlaştırıldı.

Çocuklara kitap hediye edildiği zaman çocukların okuma becerisi gelişir, okumak alışkanlığa dönüşür ve beraberinde alışkanlık sorumluluğu geliştirir bilinç büyümesi başlar. Kapasite gelişimi fiziksel gelişim gibidir. Kapasite farkındalığı yaratır sonra düşünce üretimi başlar. Üretilen her yararlı düşünce topluma doktor, öğretmen, bilim insanı vs.. olarak geri döner.
____________________
(*) http://www.ozetkitap.com/dan kısaltılmış alıntıdır.