.

.
.

23 Ekim 2016 Pazar

Kitap sevmez, yazanı, okuyanı sevmez; neresidir bu memleket? (Kanat Atkaya / Hürriyet Gazetesi, 23 Ekim 2016)

Kitap sevmez, yazanı, okuyanı sevmez; neresidir bu memleket?


KONUNUN üzerinde yeterince tepindiğimize göre "Kürk Mantolu Madonna" gafına biraz daha farklı, belki biraz daha gerçekçi bir yaklaşımda bulunmayı denesek mi?
Malum, günlük magazin haberlerinin “derinlemesine tartışıldığı” bir televizyon programında laf Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna”sına gelmiş, yorumculardan biri de kitabın kahramanını pop müzik yıldızı Madonna ile karıştırınca toplumsal tepki barajının kapakları açılmıştı.

Derdim yorumcuyu savunmak değil; bu süreçte yapılan bazı esprilere epeyce güldüğümü de belirteyim. Ancak gündemi şenlendiren bu hadiseyi biraz geriye çekilip “acı gerçekleri” ortaya koyan rakamlara da bakarak değerlendirmek de mümkün.

Tamam, yorumcu çamı orman ölçeğinde devirdi

Tamam, kazmayı vurduğu taştan çıkan sese cevap yetiştirirken “özrü kabahatinden büyük” diyenleri haklı çıkaracak bir tavır sergiledi.

Tamam, neredeyse hiç kimsenin bilmediği bir konuyla karşılaştığında “Bilmiyorum” demek dürüstlüğünü göstermektense “analiz kastırmayı” tercih ettiği bir toplumun “heykel şahsiyeti” oldu.

Tamam, tamam, tamam; hepsine ve daha fazlasına tamam...

Ama...

Kitap hangi ülkenin ihtiyaç listesinde 235’inci sırada yer almıştır?

“Kitap karın doyurmaz” diyenler nerede yaşar?

Cuntanın ev baskınında Vladimir İlyiç Lenin’in kitaplarını “Yaz arkadaş; Altıncı Lenin...” diyerek tutanağa işleyen ve kitabı gözaltına alanlar nerede serpilmiş ve büyümüştür?

“Bazı kitaplar vardır ki bombadan daha tehlikelidir” diyen zihniyet hangi verimli toprağın ürünüdür?

Oğuz Atay, güzelim “Demiryolu Hikâyecileri”ndeki unutulmaz “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” cümlesini hangi iklimin etkisiyle yazmıştır?

122 kişiye bir kahvehanenin düştüğü bir memleket vardır ki aynı memlekette 50 bin kişiye de bir kütüphane düştüğünü gösterir bazı araştırmalar. Allah Allah yahu, acaba hangi memlekettir orası?

Evlatlarına doğum günlerinde kitap hediye edilen memleketler sıralamasında 180 memleket arasında 140’ıncı sırada demirlemiş bir yerden bahsedilir. Bilir misiniz neresidir orası?

Yıllardır her ev taşıyışında nakliyecinin “Abi sen bu kitapların hepsini okudun mu allasen?” sorusuna “Bazıları referans kitabıdır, bazılarını ‘Bir gün mutlaka...’ diyerek vicdan azabı şeklinde yaşatıyorum... Çoğunu okudum, daha çoğunu okuyarak yaşamak istiyorum...” gibi cevaplar verirken tükenmiş ve kestirmeden, omuzları düşerek “Hayır” cevabı vermeye başlamış birini tanıyorum, tıpkı ana benzer kendisi, kimdir ve nerede yaşamaktadır o fakir ve onun gibiler acep?

Bir sahaf, “Parayı bulduk, statü sembolü lazım şimdi” diyerek kapısını çalan bir türedi zenginin “Şu kadar ene, şu kadar boya sahip bir kitaplık yaptırdım da; dolduracak kitap lazım. Gözünü seveyim ciltleri güzel gözüksün birader” dediğini aktarmıştır... Çoğu zaman siftah bile yapamadan kepenk kaldırıp indiren o sahafın dükkânı nerededir acaba?

Hangi memleketin evlatları yılda sadece 6 saatini kitap okumaya ayırmaktadır?

Hangi memleket pamuklara sarılıp saklanması gereken Aslı Erdoğan’ı ve onun gibi sayısız yazarını kuşaklar boyu, iktidarlar boyu cezaevinde tutmuştur, tutmaktadır?

Hangi memlekette kişi başına 7-8 kitap düşmektedir ve bu kitapların yarısı da ders kitabıdır? Hangi memleketin siyaset çarkını sistematik cehalet döndürmektedir?

“Kitap sevmez, yazanı sevmez, okuyanı sevmez bir memleket vardır” diyeler eyy erenler!

Neresidir bu memleket?

Neresidir?

Kanat Atkaya (Hürriyet Gazetesi, 23 Ekim 2016)