.

.
.

17 Mart 2014 Pazartesi

Sanat ve Estetik Kuramları ve Bireysel Bağlamdaki Değerler - Nejat Bozkurt (Mustafa Özcan, 17 Mart 2014)

Sanat ve Estetik Kuramları ve Bireysel Bağlamdaki Değerler

Akademisyen kökenli felsefeci Nejat Bozkurt tarafından kaleme alınmış olan Sanat ve Estetik Kuramları adlı yapıt (*) kendi konusunda Türkçe’de telif olarak kaleme alınmış ender kitaplardandır.

İki kesimli olan kitabın ilk kesiminde, sanat ve estetik konuları topluca ve genel bir özet olarak holistik bir şekilde ele alırken, çok daha geniş tutulmuş olan ikinci kesimde 20 tanınmış düşünürün bakışı ile sanat ve estetik kuramları konusu çok geniş bir şekilde ama bütünsel olmak yerine ayrık olarak işlenmektedir. Önceki yüzyıl biterken 21. yüzyıl eşiğinde sanat ve estetik konulu kavram ve öğretilerin çok kısa olsa topluca ele alınmakta olduğu bu ilk bölümde konular tarihsel ve postmodern düşüncenin sanata ve estetiğe bakışı bağlamında irdelenerek incelenmektedir.

Ayrıca, öteki yapıtlarında olduğu gibi açık ve anlaşılır bir dil kullanma gayreti içinde olan yazar, kitabın sunuşunda doktora tezi konusunu da kapsamı içine alan sanat ve estetiğin geneli ile ilgili olarak özgül denebilecek kendi düşüncelerini aktarmaktadır.Bu kapsamda özellikle vurgulamak istediğim şey, N. Bozkurt’un benimsediği ‘sanatın, benliği kişiliğe dönüştürme eylemi’ olduğuna dair dikkat çeken aforizmasıdır.

Bu görüş incelenmek için ele alındığında, bunun sanat konusunda yapılabilecek diğer tanımlamaları temellendirmek için ana örüntü özelliği taşıyabilecek bir öznitelik sunmakta olduğu kolayca görülür.

Ancak bunu irdelemeden önce şimdi ilkin ifade içindeki psişik iki kavram üzerinde durmak istiyorum.

Bilindiği gibi, benlik kavramı şimdilerde tüm psikolojik görünge türlerinde genel bir kullanım bulmakla birlikte orijini itibarı ile psikanaliz kökenden gelmekte olan bir terimdir. Nitekim psikolojide derinlikli, yani çocukluk dönemlerine dek inen psişik sorunların çözümlenmesi çabaları esnasında kullanılmakta olan temel bir kavram olarak Freud tarafından benimsenerek ilk kez kullanıma sokulmuştur. Kişilik ise insanın normal gelişim sürecinin daha ileri aşamalarında ulaşabildiği bir sosyal bilinç durumunu belirtmektedir. Kişiliğin oluşmuş olması bireyin benlik ötesi bir bilince sahip olduğunu gösterir. Zihnen hastalık veya bozukluk içinde olmayan her yetişkin bireyin ulaşmış olduğu bu durumun pek çok kipinin bulunduğunu yeri gelmişken belirtmeden geçmeyelim.

Bu saptamalar ışığında ifadenin genel bir değerlendirmesi bize sanat anlayışının bireyde ergin olma durumu ile birlikte ortaya çıkabilecek bir gelişim evresini gerekli kılmakta olduğunu göstermektedir. Bu bakıştan sanat üreten toplumun gelişkin ve ergin bireyler topluluğu olduğunu belirtmek yanlış olmasa gerekir.

Sonuç olarak sanat üretmeyen bir toplumun ileri bir toplum olma olasılığının bulunmadığını söylemek çok yerinde bir saptama olacaktır sanırım.
______________________
(*) Bozkut, N. , (2000), Sanat ve Estetik Kuramları, Asa Kitabevi.

Mustafa Özcan (17 Mart 2014)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder