.

.
.

13 Ağustos 2015 Perşembe

1984 - George Orwell (Atilla Dindiren, 13 Ağustos 2015)


1984 - George Orwell


Modern devlet palavralarından sıkılan İskoç kökenli Hindistan doğumlu George Orwell, çalışmış olduğu polis teşkilatında kazanmış olduğu bilgiyle 1947-1948 yıllarında yazdığı ve ilk kez Haziran 1949'da basılan ‘1984’ politik romanı ile günümüzde vatandaşa karşı oynanan tiyatroyu kitaplaştırmıştır.

Totaliterliğe soyunmuş devlet
-          Basın, tv gibi haber kaynaklarını kontrol eder, propaganda yapar
-          Muhaliflerini, vatandaşını fişler, izler.
-          Düzmece düşmanlar yaratır, bunlarla savaş yapar.
-          Kendine yandaşlar yaratır onlar vasıtası ile iktidarını sürdürür.
-          Dil oyunları ile insanların aklını karıştırıp beynini yıkamaya soyunur.

Artık yabancısı olmadığınız bu kavramların ortasında ayakta kalma savaşı veren kişilerden Winston, mensubu olduğu okyanusya devletinde, orta sınıf memur olarak çalışmaktadır. Ülke, Büyük birader adlı parti liderinin gözetiminde idare edilmektedir. Bir zamanlar aynı davaya hizmet ederken fikirayrılığı dolayısıyla muhalifi Goldstein, yer altı faaliyeti göstermektedir.

Toplum parti görevlileri (iç,dış), proleterya diye ayrılıp görev taksimi yapılıp, devlet nimet, külfetleri paylaştırılmıştır. Yeryüzü ise Okyanusya, Avrasya, Doğu Asya gibi üç ayrı gücün yönetiminde olup bunlar birbirleri ile çatışır görünüp iktidarlarını koruma savaşı verirler. Okyanusya'da halka  iletişim araçları ile propaganda vasıtasıyla yenilgiler bile zafer olarak sunulmaktadır.

Geçmiş sürekli olarak değiştirilerek ve dilde oynanarak istenmeyen terimleri yok edilerek yeni konuş, çift düşün gibi kavramlarla beyin yıkamaya girişilmiştir.

Toplumun ihtiyaçları (din, eğlence, seks, çocuk sahibi olma vs) kısıtlanmış, yasaklanmış, aksini yapanlar takip edilir hale getirilmiş, pişmanlık göstermeyenler cezalandırılmıştır. Kameralarla insanlar izlenerek ‘öğrenilmiş çaresizliğe’ sürüklenmektedir.

Winston, hem çalışıp hem de muhalif fikir geliştirir. Julia adlı bir kadınla ilişkisi kameralara yakalanır. İşkence sonunda sevgilisini suçlar. Sevgilisi de çözülmüştür. Winston sonunda itirafla partisine biat edip Okyanusya'nın sadık vatandaşı olmuştur.

Orwell, politik eleştirisiyle toplumu uyarmaya, seçimlerini doğru yapmak için bilinçlendirmeye çalışmakta olup bunları da ustalıkla kurgulamıştır. Orwell zamanında çok tenkit almış belli ideolojilere karşı olmakla suçlanmıştır.

Devlet ideası için Plato’dan, Machiavelli , Hegel’e kadar çalışmış düşünürler günümüzdeki toplum mühendisliği ile dizayn edilmeye çalışılan devlet modelini görseler ne derlerdi acaba?

Üzerinde düşünülmesi, tartışılması gereken günümüzün en aktüel kitabı.

Okuyan, düşünen herkese tavsiye ederim.

Atilla Dindiren (13 Ağustos 2015)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder